Yaklaşık 2 saatlik Taipei HK uçuşundan sonra havaalani na indiğimizde gelişmiş bir ülkede olmanın rahatlığını hemen hissediyorum. Çabuk biten pasaport kontrolü, sırayı yönlendiren görevliler le sorunsuz geçtim. Valizleri alınca hemen çıkışda, şehir merkezine giden Airport Ekspres treni bilet satışı var. Hatta ayaktaki bir bayan da nereye gideceğinizi sorup yardımcı oluyor. Tren HK $90, Kowloon istasyonuna gidip ordan K2, K3, ücretsiz otobüs servisleri ile Tsim Sha Tsui deki hostelime en yakın nokta Holiday İnn durağında indim.
Booking.com daki yorumlar dan bakarak merkezi ve uygun fiyatlı Australian guest house da yer ayırtmıştım. “Chung King Mansion” bina girişi biraz ürkütücü, valizleri gören çoğu Hint li size oda satmaya çalışıyor, 17 katlı eski bir binanın alt katı küçük dükkanlar la dolu. 16.kat daki resepsiyona gittiğimde gördümki binanın çoğu hostel. New Tokyo, Narlı, Germany hepsi aslında aynı… geceliği HK $50, Hong Kong gibi pahalı bir şehirde bu kadar merkezi bir yerde iyi fiyat bence. Tv den çay kahve makinesine, kasa dan saç kurutma makinesine kadar her şey var.
Saat 4 gibi çıkıp bir keşif yapayım dedim, en ünlü markaların devasal mağazalarının hepsinin aynı yerde olduğu Canton caddesi, Tokyo da yaşamış beni bile ağzı açık bıraktı. Insanlar Prada mağazasına girmek için resmen sıra bekliyorlar. İçerde fazla kalabalık olmasın diye belli sayıda insan içeri alınıyor. Vergisiz bir ülke olduğu için tam bir alışveriş cenneti, alışveriş merkezlerinin içinde resmen kayboluyorsunuz. Gece ışıklarıyla şehrin ayrı bir dokusu var ama hem biraz yağmurlu havadan, hemde yorgunluğun bahanesiyle erken çıktım odama nasıl olsa daha 3 günüm var hepsini görmek için.
18 Aralık 2014 Cuma. Buraya kadar gelip de Asya nın Las Vegas’ ı nı görmeden olmaz. Üstelik bu gün hava yağmurlu HK da gezmeyi son 2 güne bırakıp bu gün adaya gidelim. Sahilde ki China HK City alışveriş merkezi nin içindeki feribot gişe lerinden gidiş dönüş HK$ 320. Turbo Jet firması biletini alıp pasaport kontrolün den geçtikten sonra 10.30 daki kalkışı beklerken ücretsiz internet avantajını kullanabilirsiniz. Her yer gürültücü Çin lilerle dolu, ama sistem öyle güzel işliyorki her tarafdaki yönlendirici görevliler size yardımcı oluyor. Yarım saatte bir kalkan feribot larda o kalabalığa rağmen yerleşme işlemi 15 dakikaya kalmadan bitiyor. Baştan size verilen koltukta oturmanız lazım ve feribota girişte ne yöne gideceğinizi söyleyen biri olunca kargaşa olmadan herkes yolunu buluyor.
Yağmurlu kötü bir hava var, ilk başta biraz hoplattı ama sonrasında sakin bir yolculuk oldu. Ayağa kalkanları sert bir dille uyardıklarını okumuştum gerçekten bu konuda sıkı lar, güvenlik açısından önemli bir nokta sonuçta.
MACAU : 1 saat lik yolculuktan sonra yine pasaport kontrolünden geçip dışarı çıkarken turist danışma merkezinden adanın haritasını alıp sorunuz varsa detaylı bilgi alabileceğiniz bir ofis var. Limandan çıkışta otobüsler den 3 nr merkeze gidiyor. Ücreti $3.2, parayı kutuya atıyorsunuz bozuk üstü vermiyor, o yüzden bozuk bulundurun yanınızda, aynı şey HK daki otobüsler için de geçerli. bunu dışında Macau nun kendi parası var ve değeri HK$ ile aynı, her yerde HK$ geçiyor ama para üstü olarak Macau doları veriyorlar bunu adada bitirin çünkü HK da geçmiyor.
3 farklı bölgeden oluşuyor, Macau, Taipa, Colonane.
Macau da adanın en çok bilinen yeri “Senado meydanı” internet den hiç araştırmamış olsanız da nereye gitmeniz gerektiğini elinizdeki harita ve tabelalar gösteriyor. Meydan dan devam edince sağda sarı klise St.Dominic’s klisesi, tepede müze ve Mount kalesi üstelik bu eserler Dünya Mirası statüsünde.
Meydandan tabeleları takip ederek St.PAul katedralinin kalıntılarının olduğu tepeye çıkıyorsunuz. 18.yy daki büyük depremden sonra klisenin sadece ön kısmı kalmış, arka tarafda kalıntılar ve müze haine getirilmiş bölümde sergileniyor, ücretsiz geebilirsiniz.
Macau ya gelen herkes mutlaka buraya uğradığı ve önünde hatıra fotoğrafı çektirdiği için hem insan hem de her çeşit dükkan kalabalığı var.
hemen yanından müzeye doğru çıkarsanız yol sizi tepeye yani şehrin kalesine götürüyor “Fortaleza do Monte” buradan adanın panaromasını 360 derece görebilirsiniz.
Şehir merkezine tekrar inip, her yerden görünen devasal bina yani Grand Lisbon otel ve Casino ya doğru yürümek yaklaşık 15-20 dak sürüyor. Otelin lobisi herkese açık, muhteşem eserlerin sergilendiği alanda bir sürü turist fotoğraf makinelerinin hakkını veriyor. otelin lobisi ne giriş serbest muhteşem kabartma örnekleri var.
İçinde 2 katlı kumarhane ve ben bu güne kadar bu kadar büyük bir kumarhane görmemiştim. Masadaki görevliler başka yerlerde ki gibi güzel ve seksi kızlar değil, üniforma lı yaşlı kadınlar. Gözlerime inanamadım. Çok kalabalık oyuncular herhalde küçük oynayanlar. İçer de foto çekmek yasak, 3 kişilik bir sahne şovu da bedavadan izledik.
Hava biraz yağmurlu ama çok ayaz yok, yönümü kuleye doğru çevirdim çünkü uzaktan görünüyor zaten. yaklaşık 25 dakikalık bir yürüyüşle kule ye ulaştığım ama dışar dan pek kimse yok gibi görünüyor. içerde yine alışveriş merkezi var ama bu kulenin en büyük özeliği dünyanın en yüksek bung jumping ve sky walk dedikleri yürüyüş platformunu olması. toplam yükseklik 233m, ve fiyatı yaklaşık 900tl!!! Cesaretiniz ve paranız varsa deneyin tabii. Hemen önünden “city of dreams” ve Venetian otelinin ücretsiz servislerin kalktığını öğrendim ve atlayıp Taipa bölgesine ücretsiz minibüsle gittim.
Büyük alışveriş merkezinde her türlü pahalı mağazalar, restoran lar ve Hard Rock hotelin de olduğu bölgede Asya da değil filmlerde gördüğümüz Las Vegas da gibi hissediyor insan kendini. Venetian oteli Venedik meydanını kopyalayıp eşsiz süslemeler ve yeni yıl havası için her şeyi yapmışlar. Kostümlü görevliler her isteyenle boy boy fotoğraf çekiyorlar, sahnede noel kıyafetleri giymiş kızların konserleri ve içerdeki salonun kötü kopya rönesans resim süslemeleri ile bölgede nası bir paranın döndüğü anlaşılıyor.
Hard Rock cafe de yemek yiyip dönüş için yine ücretsiz servisle limana gelip bir sonraki feribotla Hong Kong’a döndüğümde saat 21.30 civarı olmuştu.
20 Aralık 2014 Cumartesi
Bu gün hava güzel Honk Kong’u görmek için uzun bir günüm var. Sabah ilk iş büyük Budha nın olduğu www.np360.com.hk dan detayları göreceğiniz teleferikle gidilen yere gittim, önce uzağı yakın etmekde fayda var. Tung Chung metro istasyonundan teleferik alanına kadar yürürken tabelalar her yerde yol gösteriyor. sabah saatlerinde çok sıra beklemeden kısa sürede teleferiğe binebilirsiniz, dönüş de sıra bekleyenlerin uzunluğunu görünce sabeh erken elmekle ne kadar doğru yaptığımı düşünüp kutladım kendimi.
Big Budha teleferik ücreti gidiş geliş HK$165 standart, eğer altı şeffaf olan kristal araca binmek isterseniz ücreti HK$ 255 ama sadece altı cam çok esprisi yok. 25 dakikalık teleferik yolculuğunda havaalanın olduğu adayı ve güzel doğa manzarlarının keyfini çıkartabilirsiniz. Ayrıca bütün yol boyunca taşları döşeyerek yürüyüş parkuru da yapmışlar, bazı gruplar bu parkurda yol alıyorlar.
Teleferik den inince sanki bir kasaba nın içine giriyorsunuz ve tabii bölgenin haritasını edinip kolayca nasıl bir yerde olduğunuzu anlayabiliyorsunuz.
Kolayca bulacağınız dünyanın en büyük Budha heykeline çıkmak için yaklaşık 100 merdiveni tırmanmayı göze almanız gerekiyor. heykelin altında alışveriş ve dua yerleri var ve fotoğraf çekmek yasak.
Yaklaşık 1.5 saat fazlasıyla yeterli bir süre burayı gezmek için, aynı yoldan teleferik le şehre geri döndüm, ve yine metro ile central istasyonuna geldim. Bu arada sabah günlük metro bileti aldım, sınırsız indi bindi yapabiliyorsunuz, eğer metro yu çok kullanacaksanız bu kart mantıklı, benim için çok avantajlı olmadı.
The Peak bölgesine gidip HK un meşhur tepesine çıkıcam. Buraya çıkmanın tek yolu Dünyanın en eski tramvayı ile olabiliyor ve sabah ki avantajın tersine burada yaklaşık 1 saat sıra beklemek zorunda kaldım. Yani 1 günde hem Budha ya hem de tepeye de gidecekseniz birinde mutlaka uzun sıra beklemek 20141220_154649 20141220_153407kaderiniz. Peak noktasına çıkmak için B çıkışından çıkıp sağa dönün 12A otobüsüne binip Hongkong park da inin. Thé peak tram gidiş geliş ve sky terrace HK$80.
Bol fotoğraf çekip, bu sefer yarım saatlik bekleme ile tramvay la merkeze tekrar indim. artık yürüyerek çevreyi keşfetmek lazım, yakın zamanda daha fazla özgürlük için gösterilerin yapıldığı caddeyi de gördüm ama şemsiyelerden hiç bir iz kalmamış tabii. Akşam 7 ye kadar yaklaşık 2 saat neredeyse hiç durmadan yürüdüm, antikacılar caddesi, Soho bölgesi ve Çin pazarının olduğu caddeleri dolaşıp akşamı ettim. 20141220_164354Caddeler çok kalabalık değil çünkü hava yaklaşık 10 derecelerde, yani soğuk, üstelik o bölge iş alanları, asıl kalabalık karşı taraf da yani ana kara bölgesinde. trenle tekrar otelin olduğu bölgeye yani Tsim Sha Tsui ye gittim, hayat oralarda çok canlı ve kalabalık çünkü sahilde “Avenue of Star” yani satr yolu var. Holywood gibi sahildeki burada da kaldırıma ünlü artistlerinin isimlerini ve el izlerini yapmışlar. Bana hiç bir isim tanıdık gelmiyor ama herkesin bildiği Jackie Chan heykeli herkesin ilgi noktası. ayrıca her akşam saat 8 de karşı tarafdaki gökdelenlerin lazer ışık gösterisini görmek için binlerce insan sahilde toplanıyor.
21 Aralık Pazar Güney Asya gezimin son günü, 1 aylık bir gezinin son gününde akşama kadar vaktim var. nerdeyse Eşyalarımı otele bırakıp yürüyerek o bölgeyi uzun uzun dolaştım. Her yerde mağaza, alışveriş ve kalabalık pazar gününü değerlendiren halk ve benim için de stressiz zaman doldurmak oldu. saat 7 de geldiğim şekilde havalanına dönecekken oteldeki bir çocuk normal otobüsle daha ucuza gideceğimi söyleyince HK$60 daha ucuza gitmiş oldum.
A21 otobüsleri Nathan caddesinden geçiyor ve HK$33 otobüs ler de para üstü vermiyor mutlaka ne kadar sa onu atacaksınız kutuya yada fazlasını vermeyi göze alacaksınız.
Bir ülkeyi daha tanımanın ve keyfi ve evi özlemenin heyecanı ile bu gezimin de sonuna geldim.