Malezya

1 ay sürecek Güney Asya turu mun ilk durağı Malezya çünkü buraya THY nın direkt uçuşu var, dönüşüm de Hong Kong dan olacak.

KL de ilk akşam yemeği

20 Kasım 2014 KUALA Lumpur Malezya nın 5 milyon nüfuslu başkenti, 28 milyonluk toplam nüfusun % 70 i müslüman, % 20 si Çin kökenli Budist ve kalanı da Hint kökenlilerden oluşan kozmopolit bir ülke. Yönetim müslüman ların elinde ama ekonomiyi Çin kökenli halk yönetiyor diye biliniyor. Barış içinde bir arada yaşıyormuş gibi görünse lerde büyük ayrımcılık var. Mesela üniversitede % 70 kontenjan Müslüman Maley halka ayrılmış, Çin kökenli biri daha yüksek puan bile alsa kontenjan dan dolayı giremiyor. Hala 1990 larda yaşanan olayları unutmuyorlar, aslında bir birbirlerine fazla bulaşmamaya çalışıyorlar.

Havaalanın dan 2 yıl önce tur yaptığımız Cecilia arabası ile aldı ve 3 gün boyunca hem evinde misafir etti hemde gezdirdi.

Petronas kuleleri

İlk durağımız Çin Mahallesinde akşam yemeği, Tai mutfağından oldukça acılı bir menü ile başladık geceye.

KL in en ünlü binaları Petronas ikiz kuleleri, devlete ait Petronas petrol firmasının her biri 88 katlı kulelerin birini Japonlar diğerini Kore liler yapmış. Hafif bir eğim olunca ikisinin ortasına köprü yapıp birleştirmişler ve dengelemişler. O köprüye çıkıp manzara seyretmek yaklaşık $30, sizi gezdiren yerel arkadaşınız olursa bütün özel ve ucuz yolları kullanabilirsiniz. Bizde, önce dışardan kuleleri fotoğraflayıp hemen yanındaki otelin en üst katındaki bara (Marini’s on 57) gidip günün yorgunluğunu Petronas ların manzarasıyla şehre en tepeden bakarak attık. Gece yarısı 12 de binanın ışıklandırması kapatılıyor.

Bayanlara özel otopark katı

Ertesi gün şehrin merkezinde dolaşacağız, aslında yalnız gezmenin zorlukları var ama yol bulmak için daha çok kafa yorup şehri anlıyorsun. Bilen birisi ile gezdiğim de işler daha kolay ve arabayla nokta atışı gittiğimiz için nasıl nerden gidilir bilemiyorum. Şehirde her yer yüksek apartman larla ve alışveriş merkezleri ile dolu. Noel süsleme leri yarış halinde özellikle Pavillion alışveriş merkezi belliki büyük yatırım yapılmış bu konuda.

Dün akşam yemek yediğimiz cadde gündüz daha farklı götürüyor, sakin ve renksiz. Cecilia ofisde ki işini bitirene kadar masaj yaptırdım ama sadece bastırmaktan ibaret bir işkenceydi.

Arabayı park yerinden alırken dikkatimi çeken kadınlara karşı yapılan “pozitif” ayrımcılık. Otopark larda kadınlara karşı çok saldırı yaşandığı için sırf kadınların kullanabileceği özel kat var. Zaten yerli kime gideceğimi söylediysem dikkatli olmam konusunda sıkı tembihler ettiler. Çanta kapıp yolda sürüklenen kadınlar olayı sanki bizde yokmuş gibi…

KL da bir bölgede nerdeyse sadece Hint liler yaşıyor ve Indian town dedikleri cadde sanki Hindistan ın bir izdüşümü.

Benzin bize göre çok ucuz 2.50 RIP ($0.80), petrol üreticisi bir ülke olmanın avantajları. Hükümetin 2020 yılı hedefleri kapsamında ulaşımda büyük yatırımlar yapıyorlar. Metro nun yanında sky tren dedikleri yukardan giden tren ağını da genişletme inşaat ları her yerde devam ediyor. Kendi yerel araba markaları PROTON ve PERADUA (Japon ortak girişimi) trafik de oldukça sık görülüyor. İkibinli yılların başında bizim ünlü yatırımcı Jet Fadıl (Fadıl Gündüz) Proton’u getirmiş ve iyi reklamını yapmıştı, sonra öbür işleri gibi patladı.

Malezya da yaşayan 3 millet de kendi sosyal alanlarında yaşıyorlar. Müslüman yönetim Çin li ve Hint lilerin içki içmelerine karışmıyor ama müslüman bir Maley içerse cezası var yani yasak. Çin liler de evlendikten sonra kadınlar soyadları nı değiştirmiyor, çocuklar babanın soyadını alıyor. Ama müslüman biriyle evlenirse kocasının soyadını almak zorunda ve geri dönüşü yok… Boşanmış olsalar bile ölümünde bile müslüman kuralları geçerli. O nedenle Çin kökenli birinin müslüman Maley ile evlenmesi aileleri son derece rencide eden istenmeyen bir şey miş.

Öyle her yerde camii görmek ezan sesi duymak da pek mümkün değil. Dünya nın hiç bir müslüman ülkesinde Türkiye kadar çok camii görmüyor ve sesli ezan duymuyorsunuz.

Akşam yemekten sonra KL’un diğer ünlü gece klübüne yani Luna swiming pool’a gittik. Yine Petronas manzaralı, ortasında havuz olan bir klüp. O gece doğum günü partisi ve Porche nin özel toplantısı vardı, gece daha yeni hareket lenirken yani 11.30 gibi ayrıldık.

Bu gün KL’un mutlaka gidilmesi gereken yerlerinden BATU CAVE ile güne başladık. Kuzey KL un 13 km uzağında 400 milyon yıllık mağara 20.yy dan sonra Lord Murugan’a adanmış, Hindistan dışındaki en önemli Hindu tapınağı. Lord Murugan, Şiva ve Parvati nin oğlu, tanrılar komutanı, savaş ve zafer tanrısı, daha çok Tamil lerin tapındığı bir tanrı.

Mağara girişinde devasal sarı Murugan heykeli karşılıyor bizi, mağara nın içine girmek için 272 basamağı tırmanak gerekiyor. Çıkarken maymunlara dikkat! elinizde yiyecek yada içecek görürlerse onu almadan peşinizi bırakmıyor lar.

Yukarda milyonlarca yılda oluşmuş sarkıt ve dikit lerin içine küçük küçük tapınak lar yapılmış. Birinde mumlar yakıp, dilekler dileyip bileğimize turuncu ipleri bağladıktn sonra doğanın yaşının yanında hayatımızın kısalığını bir kez daha anlayıp dönüş yoluna geçtik.

Şehir deki diğer önemli bölge Çin Mahallesi, Dünya nın birçok büyük şehrinde mutlaka bir “Çin Mahallesi” vardır, Istanbul’da olmadığını duyunca şaşırıyorlar. Önce bir bir tapınağa gidip yoğun duman içinde bizde kendi dileğimiz için tütsü yakıp çıkıyoruz. Her dükkan da satılan benzer ürünlerin olduğu tipik Çin Mahallesinde biraz dolaşıp otobüs garajı na gidip yarın Melaka için bilet aldık. Ülkenin kuzeyine giden araçlar bu terminal den kalkıyor ama güneye gidecekseniz Güney terminalinden binmeniz gerekiyor.

Öğle yemeğinde Malay mutfağını deneyip herkesin çok bilmediği enteresan bir yere doğru yola çıktık, Ateşböcekleri ni görmeye.

KL kuzeyin de arabayla yaklaşık 2 saatlik mesafede Kuala Selangor şehrinde nehir kenarında binlerce ateş böceğini görmek herkese kısmet olmaz. Turdan önce oradaki restaurant larda deniz mahsulleri ile güzel bir ziyafet de çekebilirsiniz. 10 kişilik küçük teknelerle yarım saatlik bir nehir gezisi 15 RM ($4.5) saat 7 den yani hava karardıktan sonra başlıyor. Can yeleklerini giyip kayıklarda sessizce yol alırken dallardaki binlerce ateş böceğinin ışıkları sanki size şov yapıyor.

Ertesi gün erken kalkıp bu sefer Maley mutfağın da kahvaltı yaptıktan sonra MELAKA ya gitmek için Kuzey otobüs terminaline geldik. Yeni yapılmış yer sanki otobüs garajı değil değil havaalanina gelmiş gibi oluyorsunuz. Her yer modern, mağazalar ve restoran lar var. Otobüs lerin kalktığı yere sadece bileti olan yolcular geçebiliyor. Bekleme salonunda tam saatinde otobüs kapıya yanaşıyor ve biletinizi kesen biri kapıda sizi geçiriyor. Etkilendim!

Otobüs ler bizimkilere göre daha eski ama geniş, üstelik tek kişilik koltukda Melaka için ödediğim ücret 13 RPM yani $4.
Yaklaşık 2 saat sonra Melaka ya ulaştık. Şehrin biraz dışındaki istasyon girişinde taksiciler sizi ikna etmeye çalışacak ama siz içerideki acentadan biletinizi alın fiyat sabit 20 RM. 15 dakika lık kısa yolculuk sonrası eski şehirdeki otel Puri yi booking.com dan seçmiştim. 19.yy dan kalma eski bir evi otele çevirmişler, beklentimin üstünde, merkezi ve çok hoş bir yer. Pazar olduğu için çok kalabalık bir turist hareket liliği hemen göze çarpıyor.

MELAKA, Unesco DÜNYA Mirası listesi de temiz güvenli korunmuş bir şehir Melaka. 2011 den beri geniş bir bölgede sokakda da sigara içme yasağı konulmuş ve bunu tabelalar la göstermişler. Eski şehrin merkezinde saat kulesi, yel değirmeni ve İngiliz Çeşmesi var 3 sömürge ülkeyi temsil ediyor. 16.yy da portekiz lerle başlayan sömürge dönemi Hollandalılar la devam etmiş, 18.yy dan sonra gelen Ingiliz ler en son 1957 de bırakmış burayı. Aslında şehir deniz kenarındaymış ama zamanla deniz uzaklaşmış şu anda şehir merkezinin denize sınırı yok.

Melaka nın iki yüzü var. 1.si tarihi bölge, nehrin her iki yanında kurulmuş, tipik tuğla yapımı Ingiliz evlerinden oluşan tarihi doku, diğer bölge ise büyük alışveriş merkezleri ve otellerin olduğu yeni şehir. Otobüs lerle yoğun turist akınına uğrayan şehirde Hard Rock cafe dahi var.

Jonker bölgesi hem bu tarihi dokunun hem de butik otel lerin olduğu yer, konaklama için uygun üstelik gece geç saatlere kadar güvenli. Ben Jonker caddesinin paralelinde Hotel Puri de kaldım, standart odalar çok büyük değil ama $ 45 civarı fiyat için fena değil. Fiyata sabah kahvaltısı da dahil.

Eski ve yeni şehrin ortasından geçen nehir de tekne turu 30 dak, fiyatı 15 RM eski evleri ve manzarayı görmek için güzel bir tur.

Nehrin hemen yanında turist info binasından şehrin haritasını alabilirsiniz. Aynı meydan da bekleyen komik süslemeli bisiklet arabaları ile 20 dakikası 20 RM ile anlaşıp laf olsun diye bu turu da yaptım.

Biraz ilerde ki parka ve eskiden liman olan, sadece bir kısmı kalmış gümrük binasının ve müzelerin olduğu bölgeye götürüyor.

Akşam otelin paralelinde ki cadde yiyecek ve hediye lik eşya tezgahları ile doluyor.

Çok ucuza akşam yemeğini halledip yeni şehirde biraz dolaşıp Hard rock cafede de bir şeyler içip geceyi tamamlayabilirsiniz.

Ertesi gün yine taksi ile 12 de kalkan otobüs ile Singapur a doğru yola çıktım. Aslında 2.5 saat demişlerdi ama gümrük işlemleri dahil yaklaşık 5 saat de Singapur otobüs durağında olabildik.