MSC Cruise – Adriyatik Turu

Gemi turları, gittikçe yaygınlaşan, konforlu, ekonomik ve her gün yeni bir ülkeye ve limana uyandığınız keyifli bir tatil seçeneği. Rehber olmanın bir güzelliği de bu tür gezilerin “işiniz” olması, benim gibi bu işden keyif alan insanlar için ne güzel fırsat.

İstanbul da yaz aylarında bir çok büyük gemi Karaköy limanına demirliyor, Dünyanın her yerinden ziyaretçilere ben de günlük turlarla kısıtlı zamanda olabilecek en iyi şekilde İstanbul’u tanıtan turlar yapıyoruz. Daha doğrusu acentaların organzasyonunda ben de rehber olarak elimden bu keyifli işi yapıyorum.

GREECE, TURKEY, CROATIA, ITALY

MSC nin Adriyatik turu da içinde uçak maliyeti de olmadığı, İzmir ve İstanbul çıkışlı turlar olduğu için en güzel rotalardan biri. Divina gemisi Haziran 2012 den beri bu rotada çalışıyor, şu anda MSC firmasının en büyük gemisi. Yolcu kapasitesi 4800 kişi ve 1350 çalışanı ile yüzen dev bir otel gibi. Farklı pozisyonlarda yaklaşık 10-15 kişilik Türk çalışan ekibide Türk misafirlere yardımcı oluyor, ayrıca 2 Türk rehber de her zaman sorun çözmek için 1 hafta boyunca gemide….

Çarşamba sabah 11.00 de Karaköy limanından gemiye alınmaya başlıyor, günlük program ve bilgilendirme ile yaklaşık 250 kişilik misafirleri biz rehberler ve ofis den bir arkadaş karşılayıp bilgi veriyoruz ve akşam yemeklerini hangi saat de istediklerinin listesini yapıyoruz. Pasaport işlemlerinden sonra verilen gemi kimlik kartı artık tek taşımaları gereken kimlik ve ödeme kartı. Kişiye özel bu kart resimli ve her durakda gemiden iniş ve binmelerde bu kartı mutlaka göstermek gerekiyor, ayrıca gemi de nakit para yerine bu kart kullanılıyor. Tabii bu tura katılmak için shengen vizesi almak gerekiyor, çünkü Avrupa birliği üyesi ülkelere gidiliyor.

saat 13.00 gibi girişleri bitirip açık büfe restoran da öğle yemeği ve akşam yemeği için masa organizasyonundan sonra saat 15.30 da kısa bilgilendirme toplantısın da gemi de yaşam ve acil durum tatbikatı toplantısı yapılıyoruz. Odalardaki can yelekleri ile yapılan tatbikata herkesin katılması zorunlu…

Saat 17.00 de Karaköy limanından ayrılırken geminin en üst katında güvertesinden İstanbul’un en güzel manzarasını seyretmek için herkes fotoğraf makineleri ile görüntüleri ölümsüzleştiriyor.

Artık nerEdeyse akşam yemeği vakti geliyor ve ilk oturum saat 6 daki yemek için hazırlanıp salonda herkesi karşılayıp masalarında problem olmadığından emin oluyoruz.

Akşam yemeğinde seçmeli yemekler var oldukça zengin bir menü ve her akşam farklı seçenekler sunuluyor. salona en geç 15 dakika içinde gelmek gerekiyorki o kalabalığa servis organizasyonu sorunsuz yapabilsinler. Öyle sistemeatik bir çalışma varki her binlerce kişiye servisleri hiç aksamadan gayet hızlı bir şekilde servis ediliyor.

Bu arada geminin bir çok barında, lobi de çeşitli canlı müzik ve gösteriler var. Büyük tiyaro da 7 ve 9 da özel gösterimlerde Dünya ca ünlü sanatçılar inanılmaz güzel gösterilerle güzel vakit geçirmek için çalışıyorlar. Büyük gazino da şansını denemek isteyenler için gecenin çok geç saatlerine kadar açık.

Her akşam çıkan günlük gaztelerde ertesi gün inilecek liman, turlar, uyarılar, gemi içinde ki programlar hakkında bilgi veriyor. Bu gazeteler odalara bırakılıyor.

Perşembe bütün gün denizde seyrediyoruz, gemi o kadar büyük ve yapacak o kadar çok şey varki sıkılmaya vaktiniz olmuyor. Üstelik ilk kez gemi turu na katılanlara gemiyi anlamak için tüm gün yeterince vakit var.

2 akşam yemeğinde gala gecesi yapılıyor ve o gecelerde herkes en güzel en şık kıayfetlerini giyiyor, yanan pastalarla şov yapan garsonlarda aynı orando şıklar. bu gecelerde hazır elbiseler giyilip süslenmişken swarowski taşlı merdivenlerde fotoğraf çekinmek de olmazsa olmaz lardan

Cuma sabah saat 11.00 gibi ilk durağımız Hıravtistan -Dubrovnik şehri. Herhalde bu şehri duymayan kalmadı, vizesiz de olması nedeniyle son 5 yıldır Türklerin en çok gittiği şehirlerden biri oldu, küçük ama şirin bir sahil kasabası.

Gemi limana yanaştıkdan sonra kara turları alan misfirlerle buluşma noktalarından birlikte çıkıp özel otobüslerle şehir merkezini yerel rehber eşliğinde gezip şehrin tarihini de dinleyerek geziyoruz.

Serbest zamandan sonra buluşma noktasından tekrar otobüslerimize binip bir köy de çiftlik evinde yerel dansları seyredip yerel şarap ve lezeetleri tadıp saat 4 gibi gemiye geri dönüyoruz.

Gemi turlarının en güzel yanlarından biri de yeni bir yere gitmek için valiz toplayıp yeni bir otel ve tekrar yerleşme derdinin olmaması.

Ertesi(Cumartesi) sabah 06.00 gibi İtalya nın Venedik şehrine yanaşıyoruz. Yaz aylarında sabah erkenden kalkıp limana giriş manzarasını seyretmek için uykudan feragat etmeye değiyor, kesinlikle tavsiye ederim. Sabah güneş yeni doğarken şehrin girişi muhteşem görünüyor.

Gemi açıkda demirlediği için küçük tekneler le şehre iniyoruz, bizimle kara turu almış olanlarla St.Marco meydanından geçerek gondol turu yapacağımız yere gidip zaman kaybetmeden gondollara binemelri sağlıyoruz. Daha sonra serbest zaman verip buluşma noktasında görüşmek üzere ayrılıyoruz.

Yılın her mevsimi Venedik oldukça kalabalık oluyor, özellikle meydandan içeri doğru giden caddelerden zorla ilerleyebiliyorsunuz. saat 4 gibi gemiye tekrar binip yeni rotamıza doğru yola çıkıyoruz tekrar.

Bir sonraki durağımız İtalya nın Bari ili. Pazar günü olduğu için çoğu yerler kapalı, bölgenin en önemli liman şehirlerinden biri. Ama burada asıl göreceğimiz yer Alberobello…

Bari ye 1.5 saat mesafedeki Unesco nun koruması altındaki kunik evleriyle ünlü Alberobello, gerçekten görülmeye değer bir yer. Yerel likorleri ve hediyelik eşyaları yüklenip gemiye 4 gibi geri dönüyoruz.

Pazartesi günü Yunanistan da yız, Katakolon şehri çok küçük bir şehir ve gemilerin yanaşması nedeniyle kurulmuş dükkanlardan başka pek bir şey yok. Buraya gelmemizin asıl sebebi de Olimpia antik şehri. olimpiyat oyunlarının başladığı yer olarak bilinen önemli bir antik şehir.

Yine saat 4 gibi gemiye dönüp memlekete doğru yola çıkıyoruz.

Salı günü Türkiye kara sularındayız, sabah 7 gibi izmir limanına demirlediğimiz de günlerin nasıl geçtiğini anlamadığımız güzel bir hafta nerdeyse bitmek üzere. Diğer limanlardan binen bir çok yolcu Efes turuna katılıp ülkemizin derin tarihini zenginliğini gezerken bizde geçen salı İzmir de binen misafirleri yolcu edip yeni misafirlerimizi karşılıyoruz.

Çarşamba günü sabah 9 da pasaportları teslim edip buradan binen misafirlerimizi de yolcu ediyoruz ve gemi kaldığı yerden aynı döngüsüne devam ediyor. Gemi turlarına bir kez gelen artık yeni rotalar için plan yapmaya başlıyor bile. Uçak sız olan tek tur bu ama MSC nin bir çok rotasında toplam 12 gemi bütün yıl boyunca hizmet veriyor.